İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 100 yıl sonra yeniden yapılandığı Kadınlar ve Ekonomi Kongresi’nin kapanış oturumunda yeni yüzyılda eşitliğin sağlanması için yapılması gerekenler masaya yatırıldı. Öneriler arasında temsilde eşitlik, kadın girişimcilerin ve kız çocuklarının desteklenmesi, kadınların barınma ve temel geçim kaynaklarını sağlayacak devlet politikalarının üretilmesi ön plana çıktı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Geleceğin Türkiye’sini İnşa Ediyoruz” sloganıyla 15-21 Şubat tarihlerinde düzenleyeceği 2. Yüzyıl İktisat Kongresi’nin ilk forumu “Kadın ve Ekonomi Kongresi” sona erdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün düzenlediği Kadın ve Ekonomi Kongresi’nden tam 100 yıl sonra toplanan kongrenin kapanış oturumunda İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, yazar Buket Uzuner, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye İyi Niyet Elçisi, oyuncu Mert Fırat konuştu. Gün boyu devam eden forumun kapanışına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi, İzmir Köy Kooperatifleri Birliği Yürütme Kurulu Başkanı Neptün Soyer, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası temsilcileri ile uzmanlar katıldı.
“Mecliste neredeyse hiç kadın temsilcisi yok”
İzmir İl Yönetim Kurulu Başkanı Nilay Kökkılınç, “İzmir Kent Kurulu adına seçilmiş bir kadın lider ve aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı olan bir kadın avukat olarak kadın haklarına ilişkin önerilerimin kayıt altına alınmasını diliyorum. Temsilde eşitlik; Karar alma organlarında kadın ve erkek eşit olarak temsil edilmelidir. Karar organlarında fermuar sistemi ile bir kadın ve bir erkeğin arka arkaya seçilmesini sağlayacak yasal düzenleme yapılmalıdır. Bugün esnaf odaları, ticaret odaları, belediye meclisleri, parlamento, siyasi partilerin yönetim organları, belediye meclisleri ve sendikalarda kadın temsili yok denecek kadar azdır. Ülkemizde son genel seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki 600 milletvekili arasından sadece 101’i kadındır.
“Temel attık”
İzmir Kent Konseyi’ne atanmasının ardından ilk üç ayda bir yönerge değişikliği ile fermuar sistemini hayata geçirerek karar organlarında temsilde eşitliği sağladıklarını söyleyen Nilay Kökkılınç, “İzmir’de bu konuda bir ilke imza attık. Ülkemiz. Bu örnek uygulamanın tüm karar verici organ ve kurumlarda hayata geçirilmesi için Siyasi Partiler Kanunu ve ilgili özel mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılmasını temenni ediyoruz.”
“Kadın girişimciler ve kız çocukları desteklenmeli”
Liyakate dayalı eşitliğin yönetici ekiplerinde ve istihdamda da değerli olduğuna işaret eden Kökkılınç, konuşmasını şöyle tamamladı: “Yasal yönetim, aileden bağımsız ve eşit yurttaşlık temelinde kadının bireysel insan haklarını tanımlayabilmelidir. Kadın ve erkek birlikte yaşama, çalışma ve eğitim anlayışını desteklemelidir. Kadın girişimcilere her yönden destek, mikro kredi ve ayrıca sektörel bazda özel kredi takviyeleri olmalı. Kooperatif modeli desteklenmelidir. Okullarda, ebeveynler de dahil olmak üzere, tüm kurum, kuruluş ve toplumsal kesimlerde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmeli ve bu eğitimler teşvik edilmelidir. Kız çocukları da özel olarak desteklenmelidir. Kadınların barınma ihtiyaçlarını ve asgari geçim ihtiyaçlarını sağlayacak sosyal devlet politikaları öneriyoruz. Kadınların kültür, sanat, spor, bilim ve teknoloji alanlarında da desteklenmesi gerekiyor.”
“Kadın hakları insanlara tanınmadı”
“İyi ki geldim dediğim gün ve gün” diyerek sözlerine başlayan Buket Uzuner, “Bizim kuşaklara kadın hakları hep en tepeden indiği anlatıldı. size haklar verdi… Sonradan tepeden kadın haklarının insanlara verilmediğini, hatta böyle bir iklim olduğunu görmeye başladık. Tepeden iniş olsaydı bunlar başka ülkelerde de olabilirdi.” dedi.
“İzmir, Türkiye’nin aklını temsil ediyor”
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye İyi Niyet Elçisi oyuncu Mert Fırat da eşitlik çabalarına değinerek, “Hız çağındayız. Hızlanmadığımız sürece bu açığı kapatmamız mümkün değil. Artık daha az söz, daha çok eylem ürettiğimiz bir dönemde olmamız gerekiyor. İvmemizi engelleyen, hatta İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımları yok eden bir zihniyetle baş başayız. hızlandıracağız. Ancak bu şekilde açığı kapatabiliriz. Umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. Gelecek yüzyıl için çok daha umutluyum” dedi.
Mert Fırat, Atatürk’ün İktisat Kongresi için İzmir’i seçmesinin tesadüf olmadığını ve kongrenin yine İzmir’de olduğunu belirterek, “Çünkü İzmir, Türkiye’nin aklını ve hassasiyetini temsil ediyor. Öyle bir akıl ki herkesi duymaya çalışan, herkesi üretimin ve çözümün parçası olmaya davet eden, bunu incelikle yapan, gerektiği kadar yürüyen, gerektiği kadar duran bir şehir. Eşit, kapsayıcı ve yeni yüzyılı kuran bu şehirde bulunmaktan çok mutluyum.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
